17 Şubat 2018 Cumartesi

EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR VAHŞET!.. "4.5 yaşındaki çocuğuna cinsel istismarda bulunan baba (!?) serbest!.." Bu lânetli mahlûku serbest bırakan ve iğrenç suça ortak olanların Allah (cc) belâsını versin. Kahrolsunlar inşallah

Çocuğuna cinsel istismarda bulunan baba serbest!..
Eşine ve 4.5 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunan, başka bir kadına da cinsel saldırı suçundan 2 yıl 10 ay mahkumiyeti olan (namus, şeref ve haysiyet düşmanı, insanlık dışı yaratık) şahıs serbest bırakıldı.
İNANILIR GİBİ DEĞİL!..
Antalya'nın Manavgat ilçesinde eşine sistematik ve sürekli bir şekilde işkence ve tecavüz eden, ayrıca da (Allah'tan korkmadan, insafsızca, merhametsizce, tam bir alçaklık, insanlık düşmanlığı, vahşet, dalâlet ve hainlikle kullardan utanmadan, tam bir canilik ve hayasızlıkla) 4.5 yaşındaki masum, müsemma ve korumasız öz kızına cinsel istismarda bulunan şahıs (muhtemelen bir takım insanlık düşmanı echelü cühela tarafından olsa gerek) serbest bırakıldı. Şahsın daha önceden de başka bir kadına cinsel saldırı suçundan 2 yıl 10 ay mahkumiyeti olduğu öğrenildi. Hürriyet'ten Ayşe Arman, kadın örgütleri tarafından kendisine iletilen aile içi cinsel istismar vakasını köşesine taşıdı. Manavgat'ta meydana gelen olayda, kanser hastası kadın eşi tarafından sistematik şekilde işkenceye ve cinsel istismara maruz bırakıldı. Son bir buçuk yıldır ise, kadın kemoterapi görmeye devam ettiği sırada hastanede ya da baygın halde evde yatarken 4.5 yaşındaki kızının babası tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığı ortaya çıktı. Serbest bırakılan babanın ayrıca başka bir kadına cinsel saldırı suçundan 2 yıl 10 ay mahkumiyeti olduğu öğrenildi. Anne ve kız çocuğunun avukatlığını üstlenen Umut Çiftçi, çocuğun arka kuyruk sokumunda basit tıbbi müdahaleyle giderilmeyecek derecede bir ekimoz tespit edildiğini ancak şahsın rapora rağmen serbest bırakıldığını belirtti. 4. evre kolon kanseri kadının tedavi sırasında da eşinin tecavüzüne maruz kaldığını ve sürekli kanama geçirdiğini belirten Çiftçi, istismarın kanserin ilerlemesine sebep olmuş olabileceğini de aktardı.
Avukat Umut Çiftçi, hasta anne ve korumasız, masum kız çocuğunun maruz bırakıldığı vahşet ve istismarı şöyle anlattı:
"Kadının çekmediği kalmamış. Dayak, şiddet, birçok defa koruma kanununa göre tedbire başvurulmuş. Sonunda kadın kanser oluyor. Kemoterapi aldığı zaman, ya hastanede yatması gerekiyor ya da ilaçların etkisiyle bir hafta filan kendine gelemiyor. Bu sıralarda adam, çocuğu, gezdirme, lunaparka götürme bahanesiyle bulduğu her yerde çok kötü bir şekilde cinsel istismarda bulunuyor. Bazen, kadın baygın halde yatarken, gece evde de istismar ediyormuş. Çocuk, çoğunlukla üstü başı dağınık halde geliyor. Anne, 'Sen bu çocuğa bir şey mi yapıyorsun?' diyor. Adam inkar ediyor tabii. Ama sonra çocuk, yemeden içmeden kesiliyor. Sonra tuvaletini tutamamaya başlıyor. O zaman anne şüpheleniyor. Bir de yaraları görünce iyice emin oluyor."
'KARAKOL SUÇU ÖRTBAS EDİYOR' HANGİ HAK; HANGİ YETKİ, HANGİ CÜR'ET VE CESARETLE...
Geçen eylül ayında Antalya Serik'teki karakola şikayette bulunan kadının kolluk kuvvetleri tarafından "iftira atma" denilerek suçu örtbas etmeye çalıştıklarını belirten Çiftçi, açıklamalarına şöyle devam etti: "Geçtiğimiz eylül ayında, Serik’te, karakola şikâyetçi oluyor. O dönem Manavgat’a yarım saat uzaklıkta Serik’te yaşıyorlar. Sonra Manavagat’a taşındılar. Serik’te çocuğun ifadesi de alınıyor. Ama oradaki kolluk kuvvetleri herhalde adamı tanıyorlar ki sürekli kadına baskı yapıyorlar. 'İftira atma! İftira atmak suçtur! Barışın kocanla. Çocuğu o, sevmiştir onu, senin düşündüğün gibi bir şey yoktur...' diye diye ciddi bir suçu örtbas etme yoluna gitmişler. Hatta kadın şikâyetçi olduğu halde, 'Şikâyetçi değil!' gibi yazmışlar, sonradan şikâyetçidir demişler. Çocuk korkunç şeyler anlatıyor. Gerçekten insanın kanı donar."
"NEDEN VE NİÇİN?.." HALÂ SERBEST!
Cinsel istismarcı babanın rapora ve ifadelere rağmen serbest bırakıldığını belirten Çiftçi, "Serik’te Çocuk İzleme Merkezi yok, pedagog yok, bir şey yok. Antalya’ya yollanmış. Orada da devlet hastanesinde üstünkörü bir rapor vermişler. Anneyi dinlememişler, hatta hiç dinlemek istememişler. İki rapor var. Birinde 'Kuyruksokumunda basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek bir ekimoz tespit edilmiştir' deniyor. Ama çocuk psikiyatri uzmanı, çocuğun annesi etkisinde kaldığını belirtmiş. O kadar manasız ve tuhaf bir rapor ki, o rapora binaen de itiraz edilmiş. Adam, tutuklandığı halde salıverilmiş. Oysa çocuğun detaylı ifadeleri var, 'Babam şöyle yaptı, böyle yaptı' diye anlatıyor. Buna rağmen salıveriliyor. Anne hakkında, 'Kadın, kemoterapi gördüğü için kendinde değil, halüsinasyon görüyor' gibi şeyler yazılmış. Oysa kadın gayet kendinde biri. 'Mental kısıtı var' ve 'Ruhsal bozukluğu var' denmiş, oysa öyle bir şey yok. Zaten anneyle konuşmamış bile doktor. Onu muayene etmeden, görmeden nasıl böyle bir karar verebilir ki? Çocuk da minicik bir şey. Şu anda hâlâ altına kaçırıyor, elimizden geldiğince rehabilite etmeye çalışıyoruz" diye konuştu. Avukat Çiftçi ayrıca, kadın örgütleri olarak davaya dahil olduklarını belirtmelerinin ardından savcının dava açmayı kabul ettiğini ancak "Tamam açacağım dava ama çok da delil yok ortada!” dediğini aktardı.
ÖZEL BÜRO NOTU: 
ŞİMDİ HABERİ OKUMADAN ÖNCE BU MESAJI TBMM MİLLETVEKİLLERİNE DE GÖNDERİYORUZ OKUMALARI İÇİN. 550 VEKİLE BİRDEN. BİR UYARI YAPMAMIZ GEREKİYOR. AŞAĞIDA, SÖZDE BABA SIFATI TAŞIYAN BİR ZAVALLI MAHLÛKUN ÖZ KIZINA VE KARISINA NELER YAPTIĞINI OKUYACAKSINIZ. VE BU ADAM BÖLGE KARAKOLUNDAKİ POLİSLERLE ARASI İYİ DİYE SERBESTÇE DIŞARIDA DOLAŞIYOR. BURADAN VEKİLLERİ UYARIYORUZ. EĞER BU ADAM İVEDİ BİR ŞEKİLDE TUTUKLANIP EN AĞIR CEZAYA ÇARPTIRILMAZSA ÖZEL BÜRO İSTİHBARAT GRUBU OLARAK BU ADAMIN VE BU ADAMI SERBESTÇE DOLAŞTIRANLARIN PEŞİNE DÜŞECEĞİZ VE HAKETTİKLERİ CEZAYI VERECEĞİZ. BU KADARI OLMAZ ARTIK. TÜRKİYEDE BY LOCK KULLANIYOR DİYİP ÖNÜNÜZE GELENE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VERECEKSİNİZ, 4,5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA TECAVÜZ EDEN BABA SERBESTÇE DOLAŞACAK. BU ÜLKEDE KANTARIN TERAZİSİ YOK MU BE KARDEŞİM. BU ADAM ÇİN DE, İRAN DA YAŞASA ÖNCE BİR GÜZEL İĞDİŞ EDER SONRA DA ASARLAR. BU GİBİ TUHAF KARARLAR HALKIN ADALETE GÜVENSİZLİK DUYMASINA NEDEN OLUYOR. MİLLETVEKİLİ OLARAK BU KONUNUN TAKİPÇİSİ OLUN BİR ZAHMET.
Olmazsanız, Allah topunuzun belâsını versin ! 
Böyle baba olmaz olsun !!! Manavgat'ta öz baba 4.5 yaşındaki öz kızına…Off!
Duyduğum en iğrenç, en korkunç vakalardan biri bugün okuyacağınız. Türkiye’nin her yerindeki kadın örgütlerinden cinsel istismar davaları geliyor bana. Avukatlar, sivil toplum örgütleri arayıp haberdar ediyorlar. Bu sefer ki Manavgat’tan. Duyunca karnıma kramplar girdi. Bu seferki, aile içi cinsel istismar. Böyle babalar olmaz olsun! Gebersinler! Aşağılık mahluk, eşine yıllarca zaten eziyet ediyor. Sapık cinsel isteklerini kabul etmezse, zorla yapıyor. O kadar ki kadın sonunda hastalanıyor. Kolon kanseri tedavisi görürken de onu bir takım iğrenç şeylere zorlaması hastalığını tetikliyor. Zaten daha önceden de başka bir kadına, ırza tasaddi suçundan 2 yıl 10 ay mahkumiyeti var.
Bitmedi! 
Son bir buçuk yıldır da, eşi kemoterapi görürken, kadın hastanedeyken ya da baygın halde evde yatarken, 4.5 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunuyor. Allah boylarını devirsin böyle adamların! Yemin ediyorum yazacak bir şey bulamıyorum. Çocuk, tuvaletini tutamaz hale geliyor, çocuğun kuyruksokumunda basit tıbbi müdahaleyle giderilmeyecek derece bir ekimoz olduğu tespit edilmiş durumda. Ve bu iğrenç, pespaye, aşağılık sapık hâlâ serbest! El birliğiyle bu adamın hak ettiği cezayı alması için uğraşalım. Bugün bu meseleyi Avukat Umut Çiftçi’yle konuştuk... Umut Çiftçi: Duyduğum en iğrenç cinsel suçlardan biri! Resmen sapıklık! Manavgat Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurumu Başkanı olarak nasıl bir insanlık dışı olay bu yaşanan, anlatır mısınız? Anne, 4. evre kolon kanseri. O, kemoterapideyken ya da kemoterapinin etkisiyle evde baygın yatarken, baba, öz kızına cinsel istismarda bulunuyor. 1.5 yıl boyunca devam ediyor. Çocuğun, arka kuyruk sokumunda basit tıbbi müdahaleyle giderilmeyecek derecede bir ekimoz olduğu tespit edilmiş durumda. Sizin nasıl haberiniz oldu? Anne, adliyede bize ulaştı. Biz de gönüllü kadın avukatlar olarak ona her şekilde yardım edeceğimizi söyledik. Perişan hâldelerdi anne-kız. Ev tutuldu, baştan aşağı döşedik. Çocuğu rehabilite etmek için psikologlarla görüştük. Ama ne yapsak yaşadıkları travmayı aşmaları zor. Sürekli koruma kararları alıyoruz adam yaklaşamasın diye...
TECAVÜZ KANSERİ TETİKLEMİŞ
Ben doğru mu anlıyorum... Anne, 4. evre kanser hastası. Kanserine de, bu Allah’ın belası adamın tecavüzleri mi yol açıyor? Kanserini tetiklemiş. Çünkü tedavi sırasında da eşinin tecavüzüne maruz kalıyormuş, sürekli kanama geçiriyormuş. Söylenen: “Maruz kaldığı aile içi tecavüzler, kolon kanserinin ilerlemesine sebep olmuş olabilir...” Bu nasıl bir sapıklıktır... Adamın zaten uç boyutta cinsel istekleri varmış. Kadının çekmediği kalmamış. Dayak, şiddet, bir çok defa koruma kanununa göre tedbire başvurulmuş. Sonunda kadın kanser oluyor. Kemoterapi aldığı zaman, ya hastanede yatması gerekiyor ya da ilaçların etkisiyle bir hafta filan kendine gelemiyor. Bu sıralarda adam, çocuğu, gezdirme, lunaparka götürme bahanesiyle bulduğu her yerde çok kötü bir şekilde cinsel istismarda bulunuyor. Bazen, kadın baygın halde yatarken, gece evde de istismar ediyormuş... Anne nasıl anlıyor? Çocuk, çoğunlukla üstü başı dağınık halde geliyormuş. “Sen bu çocuğa bir şey mi yapıyorsun?” demiş. Adam inkar etmiş tabii. Ama sonra çocuk, yemeden içmeden kesiliyor. Sonra tuvaletini tutamamaya başlıyor. O zaman anne şüpheleniyor. Bir de yaraları görünce iyice emin oluyor... Sonra ne oluyor? Geçtiğimiz eylül ayında, Serik’te, karakola şikâyetçi oluyor. O dönem Manavgat’a yarım saat uzaklıkta Serik’te yaşıyorlar. Sonra Manavagat’a taşındılar. Serik’te çocuğun ifadesi de alınıyor. Ama oradaki kolluk kuvvetleri herhalde adamı tanıyorlar ki sürekli kadına baskı yapıyorlar. “İftira atma! İftira atmak suçtur! Barışın kocanla. Çocuğu o, sevmiştir onu, senin düşündüğün gibi bir şey yoktur...” diye diye ciddi bir suçu örtbas etme yoluna gitmişler. Hatta kadın şikâyetçi olduğu halde, “Şikâyetçi değil!” gibi yazmışlar, sonradan şikâyetçidir demişler. Çocuk korkunç şeyler anlatıyor. Gerçekten insanın kanı donar.
Peki nasıl olur da bu adam, bu aşağılık yaratık tutuklu değil...
İşte söylediğim nedenlerden dolayı. Serik’te Çocuk İzleme Merkezi yok, pedagog yok, bir şey yok. Antalya’ya yollanmış. Orada da devlet hastanesinde üstünkörü bir rapor vermişler. Anneyi dinlememişler, hatta hiç dinlemek istememişler. İki rapor var. Birinde “Kuyruksokumunda basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek bir ekimoz tespit edilmiştir" deniyor. Ama çocuk psikiyatri uzmanı, çocuğun annesi etkisinde kaldığını belirtmiş. O kadar manasız ve tuhaf bir rapor ki, o rapora binaen de itiraz edilmiş. Adam, tutuklandığı halde salıverilmiş. Oysa çocuğun detaylı ifadeleri var, “Babam şöyle yaptı, böyle yaptı” diye anlatıyor. Buna rağmen salıveriliyor.
6 YAŞINDA ÇOCUK NASIL UYDURSUN
İnanılır gibi değil... Nasıl olur? Oluyor Ayşe Hanım! Pek çok benzer vaka var elimizde. Bu size anlattığım anne-kız olayında, anne hakkında, “Kadın, kemoterapi gördüğü için kendinde değil, halüsinasyon görüyor” gibi şeyler yazılmış. Oysa kadın gayet kendinde biri. “Mental kısıtı var” ve “Ruhsal bozukluğu var” denmiş, oysa öyle bir şey yok. Zaten anneyle konuşmamış bile doktor. Onu muayene etmeden, görmeden nasıl böyle bir karar verebilir ki? Çocuk da minicik bir şey. Şu anda hâlâ altına kaçırıyor, elimizden geldiğince rehabilite etmeye çalışıyoruz...
Türk Ceza Kanunu’nda bu suçun karşılığı ne?
Mutlaka tutuklanırdı. Zaten ilk başta tutuklanmış. Ama raporlarda netlik olmaması lehine yorumlanmış. O yüzden salıverilmiş. Ortada 6 yaşında bir çocuk var, asla bilmemesi gereken ayrıntıları anlatabilen bir çocuk. Bütün bunları nasıl uydursun? Feci şeyler anlatıyor çocuk. İki kadının da hayatını kaydırdı... Nasıl bu lânetli pisliğe hak ettiği ceza verilmiyor? Biz de verilmesi için uğraşıyoruz. İfadeler, o gün o kadar kötü alınmış ki, olan biten gerçek bir şekilde yazılsa, sonuç çok farklı olurdu. Savcı Bey’e, kadın hakları olarak, dosyaya dâhil olduğumuzu anlatınca ve işin vahametinden söz edince, “Tamam açacağım dava ama çok da delil yok ortada!” gibi bir şeyler söyledi. Moralimizi bozmadan, hep birlikte bu anne-kıza destek olacağız. Siz de lütfen desteklerinizi esirgemeyin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder